15 Aralık 2016 Perşembe

Top 5 : ONE OK ROCK

Random listelerde Japonca yada Korece sevdiğim şarkıları tarzlarına yada gruplarına bakmadan paylaşıyordum. Yeni liste Top 5'de belirlediğim bir grubun en sevdiğim 5 şarkısı hakkında yazmaya karar verdim. Açılışı da bu aralar fazlaca dinlediğim Japon rock grubu ONE OK ROCK ile yapıyorum :)

1. Bedroom Warfare

Şarkı çıkalı 1 ayı geçmek üzere ama her gün en az 3 defa dinlediğim bir şarkı haline geldi. Genel olarak ONE OK ROCK hakkında bilginiz varsa (yoksa da listenin kalan şarkılarından fikir edinebilirsiniz) şarkının tarzları dışına biraz çıkmış olduğunu görebilirsiniz. İnsanların Youtube'da ağır eleştiriler yaptığı ve hatta grubun adına "ONE OK POP" dedikleri biraz Amerikan vari şarkı benim dinlemek istediğim tarza baya bir uyuyor. Grubun sıkı hayranları da şarkıyı beğenmiş ama tarz açısından uygun bulmamış gibiler. Ama ben şarkıya aşık oldum desem yeri,siz de bir dinleyin.


2 Aralık 2016 Cuma

Johnny's Family Club Üyeliği

Japon pop müziğiyle birazcık bile olsa ilgiliyseniz mutlaka önünüze Johhny's Entertainment şirketinin bir erkek grubu çıkmıştır. Japonya'nın en popüler ve başarılı erkek gruplarını çıkaran şirketin Family Club sitesine nasıl üye olunur, bu üyelik ne işe yarar onu açıklayacağım bugün :)

Öncelikle bu üyelik için elimizde sebeplerimiz olması lazım. Bir bakalım,aşağıda yazan gruplardan severek dinledikleriniz,takip etmek istedikleriniz var mı?
-SMAP                                
-Arashi
-TOKIO                                
-KAT-TUN
-Kanjani 8                            
-Kinki Kids
-NEWS                                
-Kis-My-Ft2
-Hey! Say! JUMP                
-Johnny's WEST
-A B C-Z                             
-V6
-Sexy Zone                          
-Johhny's Jr.

Bir de saymadığım bir oyuncu listesi var,ona da buraya tıklayıp "Artist" kısmından bakabilirsiniz.

23 Kasım 2016 Çarşamba

Random Liste : Korece Şarkılar 1

1. 24K - Still 24K

Çıktığı günün hemen ardından şarkıyı istisnasız 3 gündür en az 20 defa dinlediğim ve 10 defa da klibi izlediğim doğrudur. K-pop gruplarından hala ciddi hayranı olduğum bir kaç gruptan beri 24K ve ben hayranları olduğumdan beri,3 senedir, resmen kendilerini ve şarkıları geliştirerek gittikçe daha büyük bir fan kitlesine sahip oluyor ve daha başarılı yerlere geliyorlar. Gelsinler, yakışır.


17 Kasım 2016 Perşembe

Duyuru!(?)

Merhaba :D

Bloğa daha önce uğradıysanız bir takım değişiklikler olduğunu anlamışsınızdır,rezil temam hala devam ediyor ama.

Önceden çok karmakarışık olan bloğumu derleyip toplayıp zaten bir süredir açsam mı dediğim çoğunlukla Japon ve Kore kültürünü içeren (drama,yemek yada daha ilginç konular) bir bloğa döndürmeye karar verdim. Konserler, etkinlikler de bu işin bir parçası olacak tabii.

Daha önceden oyun yazıları da yazdığım blogda oyuna dair bir tek Yandere Simulator yazılarımı barındıracağım, o da neticede ucu Japonya'ya dokunan bir oyun olduğu için.

Kişisel şeylerimi yada gezilerimi anlatacağım yeni bir blog açarım belki. O zamana kadar uzun bir düşünme süresinin sonunda Japonya ve Kore ile alakasız diğer yazılarımı yedekleyip sizlere bunları bırakıyorum :)

Şu süreçten sonra bu blogdan beklentiniz çoğunluklu Japonya ve Kore ile ilgili drama,müzik,makyaj,yemek,şekerleme tarzı yazılar olsun :D Ayrıca içeriği düzene sokmuşken temayı da bir düzenleyeceğim artık :)

Buralara uğradığınız için teşekkürler :D

12 Kasım 2016 Cumartesi

Japon Drama Önerileri Vol.8 : Tenno no Ryoriban / The Emperor's Cook




Bu seferki dizimiz biraz eski Japonya'da geçiyor. The Emperor's Cook 2015 yılında yayınlamış ve 12 bölümden oluşan bir dizi.

17 Eylül 2016 Cumartesi

Japon Drama Önerileri Vol.7 : Hana Kimi




Hana Kimi ve ya Türkçe adıyla "Yakışıklılar Cenneti" 2007 yılında yayınlanmış ve Japon drama tarihinin belki de en iyi dizilerinden biri olabilecek bir dizi.

15 Ağustos 2016 Pazartesi

Japon Drama Öneriler Vol.6 : Zettai Kareshi / Absolute Boyfriend




Drama önerilerinin 6.sında listenin ilk aşk içerikli dizi Zettai Kareshi, İngilizce adıyla Absolute Boyfriend var. 45 dakikalık bölümler halinde olan dizi 1 sezon sürmüş ve 11 bölüm. Ayrıca özel bir bölümü de var (onun için ayrı bir şey yazacağım çünkü henüz izlemedim :D)

27 Temmuz 2016 Çarşamba

Japon Drama Önerileri Vol.5 : Bitter Blood



Kaito Yamaneko'dan sonra izlediğim en iyi Japon dizisi diyebilirim Bitter Blood için. Hele de polisiye seviyorsanız bayılarak izleyeceğinizi garanti ediyorum.

Tahmin edin oyuncular arasında kim var? Tabiki Takeru Satoh başrolde.(çılgınlar gibi dizilerini izlediğim doğrudur) ve onun yanında Atsuro Watabe'de başrolde. Yan rollerde ise dizide fazlasıyla kendilerine görev düşen Shiori Kutsuna, Mitsuru Fukikoshi, Tetsushi Tanaka Sarutoki Minagawa ve EXILE grubunda Keiji oynuyor.

Dizinin konusu dedektif bir babanın kendisi gibi dedektif olan ve onunla aynı polis teşkilatında ilk işine başlayan oğlunun başından geçen suçlar,araştırmalar,olaylar vs. anlatılıyor. Heyecanlı olduğu kadar komikte bir dizi aslında, özellikle baba-oğul arasındaki diyaloglar bir hayli ilginç :D Ve yine klasik bir Japon dizisi klasiği olarak yan rollerde olan tüm oyuncuların da birer bölüm hayatlarıyla ilgili bir hikaye anlatılıyor.

Japonya normalde polisiye konusunda çok mu başarılı bilemem fakat bu dizi gerçekten çok ama çok kaliteli ve izlenmeye kesinlikle değer ve hatta kesinlikle Japon dramaları izlemiyorsanız bile izlemeniz gereken bir dizi bence. Diziye notumu 9.5/10 veriyorum ama J-Drama izlemeye yeni başlayacaksanız eğer bu diziyi biraz bekletmenizi öneririm çünkü Bitter Blood bence kalan Japon dizileri hakkınızda beklentinizi çok yükseltebilir.


OST-Mayday/Do You Ever Shine





12 Temmuz 2016 Salı

Japon Film Önerisi Vol.1 : Kids





Kids sanırım 2008 yapımı bir filmdi. Yaklaşık 2 saat süren filmde Tamaki Hiroshi ve Koike Teppei oynuyor.

Elini hareket ettirmeden bir eşyayı getirme ve en önemli gücü olarakta başkalarındaki yaraları ve ağrıları kendi vücuduna alabilme ve bunları başkalarına aktarabilme gücüne sahip bir lise öğrencimiz var. Bir gün annesini görmek için onun bulunduğu şehre taşınan bu doğa üstü güçlere sahip öğrencimiz Ono, Takeo ile tanışıyor. Film hayatlarının kısa ama önemli bir bölümünü anlatıyor.

Bu film izlediğim ikinci Japon filmiydi. Normalde Japonlar film sektöründe nasıllar bilemiyorum fakat film gerçekten çok başarılıydı. Bunu izlemek için öyle Asya fanatiği olmak, yatıp kalkıp drama izleyen insanlardan olmaya gerek yok. Herkesin açıp izlemek isteyebileceği türde güzel bir filmdi benim için. Hikayenin bir yerinde çok ufak bir kopukluk olması haricinde (o da bana göre yani,belki size öyle gelmez) gözünüze batan pek bir şey olmayacağını düşünüyor ve filme 7.5/10 veriyorum. Bu arada Japon yapımı filmleri izlemeye başlamak için güzel de bir seçenek olabilir :)

2 Temmuz 2016 Cumartesi

Japon Drama Önerileri Vol.4 : Mei-chan no Shitsuji /Mei's Butler


Olur da benim buraya yazdığım sırayla dizi izlemeye kalkarsanız yada benim gibi Takeru Satoh manyağı olup önce Princess Princess D sonra Mei's Butler dizisini izlerseniz kendinizi nirvanaya ulaşmış gibi sayabileceğiniz dizidir. O kadar mı mükemmel? Bana göre hayır ama bir evel ki dramaya kıyasla ohoooo.

25 Haziran 2016 Cumartesi

Random Liste: Japonca Şarkılar

J-pop'ın K-pop gibi olmadığını kabul ediyorum. 25 yaşındaki adamların tuhaf kıyafetler giyip çocuk şarkısı gibi şarkılar söylemesine J-pop deniyor bence. Tarzlarına bir türlü tam olarak alışabildiğim grup bulamasam da, sevdiğim ve bunu dinlerim dediğim şarkılardan listeler hazırlamaya karar verdim :D Tarzlar arasında bir benzerlik aramamanız önerilir :D (Bu arada bu şarkılarının hepsinin klibi olmayabilir veya bulması zor oluyor Japonca şarkılarının. Canlı performans koyarsam kızmayın :D)


1. Arashi- Endless Game
Shinhwa K-pop için neyse Arashi de J-pop için o. Japonya'nın eski ama hakikaten kaliteli gruplarından biri Arashi ve Johnny's Entertainment grubu. Her şarkılarını dinlemedim ve Endless Game'i de bir müzik listesinde bulmuştum. Baya da hoşuma gitmişti. (Matsumoto Jun fan mod: on)





2. KAT-TUN - Real Face
Johnny's Entertainment'tan devam ediyoruz. Bu grupta adeta bir Backstreet Boys'u Japonya'nın. Dinlediğim ilk Japonca şarkı olma özelliğini de taşıyor. Orjinalini bulmak pek kolay değil nedense.






3. Hey Say JUMP! - Beat Line
3. Johnny's Entertainment grubu listedeki. Popüler erkek gruplarını o adam çıkartıyorsa yapacak bir şey yok :D Her ne kadar grubun şarkılarını fazla Japon bulsam da (bunu sonra açıklayacağım) bu şarkıları en sevdiğim ve dinlediğim bir kaç şarkıları arasında.

Full performansları dailymotion'da mevcut


4. One OK Rock - Nothing Helps
One OK Rock dinlemeye çok uzun süre direndikten sonra ilk dinlediğim şarkıları bu oldu ve şarkı tamamen İngilizce. Sözleri de baya iyi.



5. Breakerz - Real Love
KAT-TUN'dan sonra arkadaş önerisiyle dinlediğim ilk Japonca şarkı. Çok uzun bir aradan sonra yani. Vokal Daigo inanılmaz yakışıklı bir adam (fangirl mod: on) ama evli falan. Neyse. Şarkının klibi eğer Amerikan pop dinleyicisi iseniz normal, K-pop dinleyicisi iseniz biraz sapıkça gelebilir. Eğer Jay Park kliplerini izlemiyorsanız :D


19 Haziran 2016 Pazar

Japon Drama Önerileri Vol. 3: Princess Princess D



Taa 2006 tarihinden bu seferki dizimiz Princess Princess D. Live Action yani anime yada mangadan dramaya çevrilmiş dizi aynı zamanda Takeru Satoh'nun çıkış yaptığı dizi. 25 dakikalık kısa bölümlerden oluşan dizide bir önceki cümlede dediğim gibi Takeru Satoh, Rei Fujita ve Kenta Kamakari başrollerde.

Dizide bir okulun ilginç geleneği konu alınıyor. Her sene okulda "güzel" erkeklerden bir prenses takımı seçiliyor ki okuldaki erkekler dizginlenebilsin(?) Hakikaten konusu böyle,yani erkeklerin kız kılığına girmesiyle okuldaki tüm erkeklerin (erkek lisesi) ilgisi bu kız kılığında ortalıkta dolaşan çocuklara çekilsin de yoldan sapmasınlar diye yapılan bir uygulama :D Herşey güzel giderken okula yeni öğrenciler geliyor ve iki prenses takımı arasında mücadele başlıyor.

Bana kalırsa izlemeyin :D 10 bölümden 25'er dakika desek 5 saatiniz neredeyse ölüyor diyebilirim :D Benim izleme amacım Takeru'nun çıkış halini izlemekti. Dizi de bir olay var evet ama niye erkekler prenses kılığına sokulur bu ne saçmalıktır. Olay örgüsü birbirinden biraz kopuk gibi. Oyunculuklar deseniz yerlerde. J-Drama izlemeye nolur bu diziden başlamayın :D Yalnız o kadar saçma ve tuhaf şekilde komik ki güzel kafa dağıtıyor. Puanım bu diziye en fazla 3.5/10 o da Takeru'nun hatrı için :D




15 Haziran 2016 Çarşamba

Japon Drama Önerileri Vol.2 : Yamato Nadeshiko Shichi Henge / Perfect Girl Evolution


Aslında bu diziyi ilk sıraya koymalıydım çünkü izlediğim ilk dizi buydu Gokusen serisinden sonra. Perfect Girl Evolution yada The Wallflower adıyla geçen dizi 2010 yılında yayınlanmış. 10 bölüm ve bölümler 45 dakika.

Cast deseniz şahane. Johnny's çok iyi çalışıyor bazı diziler için. Başrolde KAT-TUN'dan Kamenashi Kazuya ve Aya Osama var. Yan rollerde NEWS grubundan Tegoshi Yuya, Uchi Hiroki ve Miyao Shuntaro var.

4 adet yakışıklı üniversite öğrencisinin bir şekilde zengin bir kadının evini yurt gibi kullandığı sıralarda bu zengin ablamız yeğeni Sunako'yu bu çocukların ortasına atıp "yeğenimi bir lady yapın yoksa evsiz kalırsınız" deyip yurtdışına koca aramaya gider. Birde küçük oğlu var bu zengin ablanın evin erkeği olarak ortalıkta dolaşan :D Sunako lisede başına gelen bir olay sonucu tamamen içine kapanan, arkadaşı olmayan ve yakışıklı erkek görünce kafa atan,evet animesinde burnu kanıyor ama dramada kafayı gömüyor,fakat çok iyi yemek yapan bir kızımız. Bu 4 üniversite öğrencisi okuldaki çılgın popülerliklerine rağmen bu kızla uğraşıp evde bedavadan kalmaya çalışıyorlar.

J-Drama'ya başlamak için gayet iyi bir seçenek olan dizi genel olarak biraz macera,aşk ve komedi içeriyor. Aşırı derece aşk teması olmadığı için ağlamadan ve benim gibi aşırı aşk sevmeyenler tarafından rahatça izlenebilir. Puanımda 7/10 olsun. O da kızın aşırı içine kapanık olmasının sebebini öğrenince "eh bu da abartıyo biraz" dediğiniz oluyor. Ve oyunculuğuna laf edebileceğim tek insan ortamda Kame ve çok kasıntı oynuyor :D Yine de Kame yani. . Anlıyosunuz beni dimi?


OST: KAT-TUN / Love Yourself

11 Haziran 2016 Cumartesi

Japon Drama Önerisi Vol.1 : Kaitou Yamaneko


8 senenin sonunda izlediğim ilk drama budur (Gokusen serileri sonrasında tabii). Kitou Yamaneko/Kaiotu Tentei Yamaneko yada İngilizce adıyla The Mysterious Thief Yamaneko 2016 Ocak yılında yayınlanmış bir drama. 11 bölümden oluşuyor ve klasik J-Dramalar gibi bir bölüm 45 dakika civarında,ilk bölüm hariç. 

Diziye başlamamın ilk sebebi tabiki başrolünde olan Kamenashi Kazuya. Ve tam başrol diyemesekte dizide fazlasıyla önemli yere sahip olan Hirose Suzu ve Narimiya Hiroki yer alıyor dizide. 

Spoiler vermeden bahsetmeye çalışırsam, sanırım türü polisiye-komedi gibi bir şeye girebilir. Öyle bir tür yoksa da artık var. Kame baya ilginç bir hırsız/dedektif rolünde. Narimiya gazete yazarı ve polis bir arkadaşı var ve Suzu da hacker bir kız rolünde dizide. Bir şekilde bir araya gelen bu üçlünün karşılaştığı bir dizi olayı izliyorsunuz ve bunlar birbirlerine bağlı olaylar tabii. Spoiler vermeden yazmak çok zor bu arada :D

Kaitou Yamaneko orjinalde vahşi kedi gibi bir anlama geliyor. Sebebi Yamaneko'nun yaptığı işler sırasında sürekli olarak kedi maskesi takıyor olması.

Dizi dümdüz bir polisiye değil baya gülecek yer var,en azından ben çok güldüm. Oyunculuklar kesinlikle çok iyiydi ve bölümler arasındaki bağ o kadar iyiydi ki bir sonraki bölümü ertesi güne bırakmak istemiyorsunuz resmen. 

İlk kez Japon dizileri izleyecek birine tavsiye etmeyebilirim. Ben Gokusen'den bu diziye geçtiğimde resmen nirvanaya falan ulaştım sandım ve hala bunun tadında çok diziye rastlayamadım. Gerçi bu ne tarz diziler izlemeyi sevdiğinize bağlı olarak da değişir :D 

Spoiler vermeyeceğim diye çatlamak üzere olduğum bir yazının sonunda bu yazı serisinin dramayı önerip önermediğim üzerine olacağını, kısaca konudan bahsedip bir de dramaya puan vereceğimi belirtmek isterim. Sonra vay efendim böyle drama tanıtımı mı olur demeyin, bir tanıtım yaparsam spoilerlı çok küfür yerim okuyan olursa.

Puan vereceksem eğer 9/10 veririm. 1 puanı finali için kırdım. Spoilerdan sayılır mı bilmem ama yeterince tatmin edici bir final değil gibi geldi bana :D 

Dizinin Soundtrack'i

KAT-TUN / Unlock


7 Haziran 2016 Salı

Drama Önerisi Yapan Blue (?)

Selam :D

Geçtiğimiz Nisan ortasına kadar dramalarla arası aşırı kötü bir Blue kız vardı. İzleyebildiğim tek drama "You Are Beautiful"du. O da Yonghwa'ydı Hongki'ydi derken bitiverdi. İlk izlemeye çalıştığım çoğu kişininde dramalara başlangıcı olan "Boys Over Flowers"ı bitiremedim çünkü sıkıldım. Diyeceksiniz ki sen ne biçim insansın ama ne yapayım,sıkıldım. You Are Beautiful bitince yazın boşluktan bu sefer de "Protect The Boss"a başladım. Jaejoong var dedim, ilk gördüğüm idol dedim, izlerim dedim ama 4. bölümden sonra izleyemedim çünkü yine sıkıldım.

Aslında ilk dramamı 8 sene evel izlemiştim. Kuzenim izletmişti. Japon drama/doramasıydı, Gokusen 2. E bunun ilki nerde? İlkini hala izlemedim :D İkinciden başlamıştık çünkü kuzenim içinde dünya tatlısı iki şarkıcı var dedi, hakkaten açtık Akanishi Jin ve Kamenashi Kazuya'yı J-Drama seyredip de sevmeyen,bilmeyen yoktur, hatta K-pop dinleyip Asyanın genel olarak azıcık ucundan tutanlar da bu ikilinin grubu KAT-TUN'u bilir. Ben ta o zamandan beri büyük bir Kamenashi Kazuya hayranı olarak kaldım. Ama ondan sonra başka J-Drama da izlememiştim ta ki Nisanın ortasına kadar.

Yarı depresyon halinde bir Blue'nun cidden denemeyeceği şey yokmuş, can sıkıntısından açıp Gokusen 2'yi izledim önce baştan. Sonra 3'e baktım, yakışıklı insanlar vardı onu da izledim :D Sonra Gokusen 3'ün özel bölümünü,filmini. Ardından baktım ki bu dramalar benim kafamı toparlamada, beni biraz olsun güldürmede yardımcı oluyor bu kadar Kame hayranıyken bu adamın başka ne dizileri varmış diye açtım ve tam benlik bir polisiye dizine rastladım. O günden beri her gün dizi izliyorum ve 3 günde bir dizi bitirir oldum, önünü alamıyorum.

İşte hazır bu kadar dizi izlemeye başlamışken, sanki ortalıkta başka dizi önerisi yapan blog yazarı yokmuş gibi bende yapayım dedim. Sanırım izleme sırama göre yazacağım bu yazıları. Ama Gokusen 1'i de izlemem lazım tüm seriyi tanıtabilmek için :D Neyse. . .

Drama dünyası bir adet daha drama önerisi yapacak işsiz yazar kazandı. Yaşasın! Yazacağım yorumların tarafsız olamayacağını şimdiden belirtmek isterim ve spoiler verecek olursam da beni dövmeyin :D


14 Mayıs 2016 Cumartesi

10.000+ İzleyici Teşekkürü (Bol imla hatası ve aşırı bozuk Türkçe içerir)

Taa 2013'te kurmuşum bloğu. O zamanlar çok fazla da bişey yazmıyodum buraya. Ne zaman Victoria bu memlekete geldi bu bloğun izlenme sayısı aldı başını gitti :D

Bir süredir yine yazamıyodum,bitirme projesi hazırlamaya çalışıyorum hala. O arada 10.215 izlenme sayısı olmuş. Evet ilk açtığımda blogla ilgili hiç birşeyi sns hesaplarımdan paylaşmadım. Zaten saçma da yazılarmış. Hala mantıklı şeyler yazmıyor olabilirim ama olsun. Birileri girip bu bloğu okuyo ya netice olarak. İşsiz misiniz olm?!!!!?!!!111

En başından beri hobi niyetine kurduğum bu blogda anlamsız, bana ne denecek bir dolu anı vs paylaştım. Online diary gibi bişey olarak kullanıyorum burayı. Zaten bloğun adı üzerinde, my dreamland. He hayatım bir dreamland tadında mı,kesinlikle hayır :D Ama zaten aşırı değişik(?) hobilerim yüzünden insanların bana uzaylı muamelesi rahatça çekebildiği bir dünyada burada yazılı olan herşey hayal ürünü gibi geliyodur okuyanlara da muhtemelen. Ama sanıyorum ki bu bloğu daha çok Koreydi vs ilgilenen insanlar okuyo. O zaman hepimiz uzaylıyız arkadaşlar.

Blogger hayatımın en bozuk Türkçeyle yazılmış yazısını okudunuz ya da okumaya üşendiniz falan filan. Sağolun yine de. Saçma da olsa ben yazmaya devam edicem :D

27 Nisan 2016 Çarşamba

Kuro Gyaru Nedir? Bu İnsanlar Napıyo?!

Kuro gyaru adıyla geçen ilginç bir akım var şuan Japonya'da. Sanırım yeni de bir akım değil. Ve bu akım "Gyaru" denen bir akımın sadece bir parçası.
Gyaru Japonca'da "kız" anlamına geliyor. Ama bu kızlar kıyafetleri ve saçlarıyla kendilerini fazlasıyla belli eden hatta göze sokan kızlar. Ama en ilginci şuan kuro gyaru.
Kuro gyaru'nun bir benzeri olan Gungaru'nun temelinin esmer tenli olmak yatıyor. Bu akımda olan herkes çılgınlar gibi solaryuma girip çıkıyor, yetmiyor birde makyaj yaparken de yüzlerini ten renklerinin 3 ton koyu fondöteniyle boyuyorlar. Boyuyorlar diyorum çünkü resmen badana yapıyorlar :D
Ganguro Kuro Gyaru'nun asıl adı ama  Kuro Gyaru'dan farkı Gungoru'da sarışın olmanız gerekiyor. Ama Kuro Gyaru kızları başka renklerde saçlar da kullanıyor. Saç şekilleri kabarık ve kıyafetler alabildiğine göz alıcı ve fancy kıyafetler. Normalde bir parçasını giyersiniz ama hepsini birleştirince çok fantastik oluyor :D

Fotoğrafını gördüğünüz kızlar Japonya'nın en ünlü Kuro Gyaru grubu "Black Diamond" Bu şekilde giyinip sokaklarda dikkat çekmek hoşlarına gidiyor. Bu kıyafetleri alabilecekleri çok mağaza bulunmuyormuş,öyle diyorlar. Bu yüzden kendi markalarını ve hatta kendi şarkılarını bile çıkarmışlar,üzerine bir de konser bile veriyorlarmış. Gruba katılmak için Japon olmanız da şart değil. Sadece bu akımı benimseyip uygulayın,yeter :D Bu arada grubun 120'den fazla üyesi var ve 50 tanesi yabancı :D 



Kısacası bu meşhur ve tuhaf Tokyo modasının bir parçası bu kızlarda. Esmer tene özenmiş olmaları anlaşılabilir fakat kim onlara böyle makyaj yapıp giyin dedi bilemiyorum. Japonya'da ne yiyip içiyorlar da bu moda bu hale geliyor? :D Yine röportajlarını izledim ve aslında şeker kızlar :D 


29 Mart 2016 Salı

Japon Candy Kit'leri

Candy Kit kelimesini tam olarak nasıl çevirsem bilemediğim bir başlık oldu. Sanırım "Şeker yapım seti" gibi bir şey diyebiliriz. Uzun süredir bunlarla alakalı bir dolu video izledikten sonra haklarında kısa bir bilgi vermek istedim (kendi yorumlarımla falan :D)

Japanese Candy Kit yada Türkçeleştirirsek "Japon şekerleri yapımı setleri" pek tabii ki ülkemizde satılmıyor. Sanırım Asya'daki ülkelerde yani Japonya dışında en azından Çin ve Kore'de de bulabileceğiniz veya da biz de olmayan fakat yurtdışında China Town yada Japan Town tarzı caddelerde de bulabileceğinizi sanıyorum. Veya INTERNET. En güzeli.

İnternette, daha doğrusu Ebay'de bu kitlerin basit olanları,yani küçük paketli ve hazırlanması kolay olanlar 5$ civarında iken daha büyük ve komplike paketler 10$ dan başlıyor. Alıp denemeye değer mi diye sorarsınız,öncelikle haklarında videolar izlemenizi öneririm.
Youtube'da bu candy kit'ler ile ilgili çok fazla video bulunuyor. Paketlerde yapım aşamalarını yazan kağıtlar nadiren İngilizce çıktığı o videolardan yararlanabilirsiniz diye düşünüyorum.



5$ civarı olan kitlerden biri bu. Basit,jölemsi bişey :D



Bu da yaklaşık 15$ civarı olan bir kit

Bu iki kit arasındaki farkları saymak gerekirse, internette uyguna satılanlar (muhtemelen Japonya'da da uygunlar) genelde şekerli içecek yada jöle tarzı yapması basit şeyler,içlerinde çok malzeme de bulunmaz. Biraz daha pahalılarsa genel olarak şekerlerden mini Japon yemekleri yapabileceğiniz setler. Şekerler dışında içecekler,sakızlar,jelibonlar,puding ve çikolatalı ürünleri de yapıp bir de üstüne paketten çıkan malzemeyle süsleyebileceğiniz ürünler bulunuyor. Ayrıca çikolata paketlerinin bazıları yada bazı şeker paketleri içlerinde çikolatala geliyor. Genelde çikolatalar Meiji marka :D Sanırım en ünlü çikolataları  :)

Aslında videoları izlerseniz anlayabileceğiniz bir şey, sağlıksız gözüküyolar o şekerler O.O Yani evet bizde puding yapmak için toz kullanıyoruz ama bu paketlerde ciddi anlamda çok fazla değişik toz var ve bu cidden beni biraz korkutuyo :D Yine de tatları nasıl çok merak ediyorum :D

Galiba bu konu hakkında diyeceğim daha fazla bir şey yok. Merak edip daha çok video izlemek isterseniz favori kanalım decocookie ,yüzünü asla göremediğiniz ama yetenekli olduğunu tahmin ettiğim bir abla çünkü aynı zamanda değişik Japon malzemeleri ile tatlılar da yapıyor :) 

Kapanışı da onun bir videosuyla yapıyorum :D 


Yanlış görmüyorsunuz,bunlara "butt puding" deniyor ve Japonya'da çok popüler :D Bir de ek olarak onların pudingleri ya beyaza yakın bir renk yada sarı oluyor. Kakaolu puding hiç görmedim :)



23 Şubat 2016 Salı

JAPAKO Music Araştırma Anketi

Sevgili Kpop hayranları,
Yeterince popüler olmayan fakat daha fazla ilgi ve değeri hakkeden kpop grupları hakkında görüşlerinizi almak istiyoruz. Sizlerden yeterince popüler olmadıklarını düşündüğünüz 5 grubu yazmanızı istiyoruz. Under-rated,yani yeterli popüleriteye sahip olmamış gruplar Kore'de yeterince bilinmeyen, rookie olmayan yani çıkışlarını yeni yapmamış ve üzerinden zaman geçmiş olan ve Kore'deki müzik şovlarında ödül kazanamamış olan gruplardır. Bu anketin amacı, sizinde hakkettiğini düşündüğünüz sanatçıların üzerinde daha çok dikkati toplamaktır.
Ankete cevaplarınızı Pazar gününe kadar yapabilirsiniz.
Ayrıca bu yazıyı (ve anketi) lütfen paylaşın ve arkadaşlarınızdan da yorum yapmasını rica edin.
Teşekkür ederiz.
JAPAKO Music Türkiye Takımı


Bakın bu yukarıdaki yazı ankette yazan ile aynı. Yazmaya üşendim yenisini :D
Kısacası lütfen KORE'DE YETERİNCE POPÜLER OLMAYAN,ROOKİE OLMA DURUMUNU ARTIK GERİDE BIRAKMIŞ YADA BIRAKMAK ÜZERE OLAN VE MÜMKÜNSE HENÜZ ÖDÜL ALAMAMIŞ 5 ADET KPOP GRUBUnu ankete cevap olarak yazarsanız çok mutlu oluruz. Çünkü buradan çıkan sonuçlar ile birde çoktan seçmeli bir anket yapılacak ve bunun sonunda alınan oy çokluğuna göre konser ayarlanacak. Mr. Mr bizim ülkemize göre bir facia oldu anket açısından. Bizde bu sefer sizlere popüler olmasa da takip ettiğiniz,konseri olsa geliriz diyebileceğiniz grupları kendiniz seçme şansı veriyorum. Ama lütfen cevaplarda BTS,BAP,2PM,BEAST veya türevleri gruplar olmasın. Bunlar gelen cevaplarda hakikaten var. Size göre yeterli popüler olmayabilirler ama under-rated kavramına örnek olarak 24K, Uniq, Topp Dogg, Laboum ve benzeri gruplar giriyor,bunu da belirteyim. Pazar gününe kadar anketin süresi var,doldurursanız sevinirim. Linki aşağı bırakıyorum :D Anketi arkadaşlarınızla da paylaşmayı unutmayın ve anket hakkında bir sorunuz olursa buraya veya Twitter'ıma yazabilirsiniz.

https://docs.google.com/forms/d/1pD7HiIohUnjtcnKpj6cdgYjwxrFQvvnpcr7N7PmhSWA/viewform?c=0&w=1

15 Şubat 2016 Pazartesi

CNBlue Olası İstanbul Konseri

Merhaba :D
Aslında bir kaç hafta evel çıkmış bir haberi yazmak için buradayım. Bildiğiniz gibi CNBlue ABU TV Şarkı Festivali için İstanbul'a gelmişti. Havalimanındaki olayları bilmek isterseniz buraya bi bakın :D
Bu beklenmedik yoğun ilgi Pera Event isimli organizasyon şirketinin de dikkatini çekmiş. Bildiğiniz gibi grupların turnelere ülkemizi dahil edebilmesi (ve diğer tüm ülkeler için de aynı prosedür geçerli) bir organizasyon şirketinden davet almalarına bağlı. Yani kimse malesef anket veya oylama ile kafasına göre grup getiremiyor. Sizin onlara attığınız maillerinde bir faydası olmuyor. Organizasyonu düzenleyecek olan Pera Event CNBlue'nun şirketi FNC Entertainment ile görüşmüş ve yüksek ihtimalle turnelerine bir Türkiye konseri de dahil edilecek gibi gözüküyor. İstanbul'daki kalabalıktan ötürü konserin İstanbul'da olacak(sanıyorum). Mart ayında turne tarihleri ve ülkelerini açıklayacak CNBlue ve Pera Event'ta bu listede ülkemizin de (hatta İstanbul'un) geçmesini bekliyor.,


Şirket bu tweeti 5 Şubat tarihinde atmış. Böyle bir haberi boşa vermediklerini ümit ediyor ve Mart ayını sabırsızlıkla bekliyoruz efenim :D
 Ek bilgi olarak Mart'ta tarihlerin açıklanması Nisan sonu-Mayıs başı civarı konserlerin başlaması demek anlamına geliyor. Genel olarak gruplar turnelerinden 1 yada 2 ay evel tarihleri açıklıyorlar.Pera Event'ın tarih konusunda yaz tatilini tutturabildiğini pek sanmıyorum ama en azından hafta sonu, 18 yaşından küçük arkadaşlarımız içinde geç başlatılmayacak bir konser ayarladıklarını umuyorum.

Detaylar için arada uğrayın :D


14 Şubat 2016 Pazar

ESKİ: İnternetten Kpop Alışverişi

DUYURU:Bu yazı sadece yurt dışında yaşayanlar yada yurt dışında yaşayıp albüm aldırabilecek tanıdığı olanlar için geçerlidir. Çünkü 2 senedir ülkemizde Paypal kullanılamıyor yani Türkiye üzerinden Mwave(Mnet)Shop haricinde alış-veriş yapamıyoruz. Güncel yazı için tıklayın.

Sevgililer gününde hediye alacak kimseniz yoksa kendi kendinize alın. Paranız varsa gayet güzel oluyor :D Özellikle internet üzerinden albüm yada kpop eşyası alışverişi kullanabileceğiniz,en azından kesin güvenilir olan 3 siteden söz etmek istiyorum. Ben çok memnunum o yüzden başka yerlerden alışveriş yapma gereği hiç duymadım açıkçası.
Yalnız internet üzerinden yapılacak alışverişin ilk şartı bir kredi kartı ve paypal hesabı. Çoğu site ödemeleri paypal üzerinden kabul ediyor. Ve ödeme yaptığınızda paranız paypal güvencesinde geri ödenedebiliyor. Belli bir süre içinde tabii. Kredi kartı olarak,siteler her ne kadar güvenli olursa olsun düşük limitli bir kart ile paypal'a üye olmanızı tavsiye ediyorum. Öğrencilerin kullandığı Yapı Kredi Play kart bu iş için çok uygun,kartınız yoksa ailenizden en düşük limitli kartı istemeye özen gösterin derim. Ne olur,ne olmaz.

1.Yesasia

Yesasia sitesini zaten bilmeyen yoktur diye tahmin ediyorum. Sadece Kore değil Çin,Japonya ve diğer Asya ülkelerine ait dizi dvdleri,albümleri alabileceğiniz bir site. Fiyatları normal denilebilir. Yıl sonuna doğru cidden çılgın bir indirim dönemine giriyor ve bazı eski albümler %80 indirimli falan satılıyor. Ben CNBlue:ReBlue albümünü 5$ gibi bir fiyata almıştım.Dolarda o zaman 2TL idi tabii.Neyse.....
Sürekli olarak yeni albüm alma merakında değilseniz yıl sonundaki bu indirimi kaçırmayın derim. Kargo fiyatı sanıyorum ki Türkiye için 6-8$ arası.(Bu neredeyse her Kore sitesi için böyle)  Yada 39$ lık bir alışveriş yaparsanız kargonuz bedavaya gelmiş oluyor ki eğer yeni çıkan albümlerden satın almaya niyetiniz varsa 3 albüm alarak bu parayı tutturabiliyorsunuz.
Sitede ayrıca kpop eşyaları da satılıyor.Poster,bileklik,sanatçıların taktığı takıların eşleri,takvim. Takılar genelde 1-6$ civarı olurken poster ve takvimler normale göre biraz pahalı satılıyor (yada bana öyle geliyor bilemiyorum)
Türkiye'ye 1 ay içinde ulaşmış oluyor kargolar.Eksiksiz geldi benim satın aldıklarım. Öyle bir durumda para iadesi yada ürünü tekrar yollamalarını isteyebiliyorsunuz. Bu açıdan Yesasia'nın güvenilir olduğunu söyleyebilirim :)

Siteye girmek için üyelik gerekiyor ve ücretsiz. Link -> http://www.yesasia.com/global/en/home.html


2.Ebay

Ebay daha genel bir alışveriş sitesi. Teknolojik aletlerden kıyafete kadar neredeyse herşeyi çok uygun fiyatlara alabileceğiniz bir platform. Ödemeleri paypal hesabınız üzerinden kabul ediyor ve müşteri hizmetleri gerçekten çok ilgili.Sitede dünyanın her tarafından satıcılar mallarını satıyor. Uygun fiyatlı ürünlerin çoğunun Asya'dan özellikle de Çin'den geldiğini görebilirsiniz.5TL ye telefon kabı,12TL'ye nail art seti aldığım zamanlar oldu. Kargoda genelde ücretsiz oluyor. Ürününüzün size ortalama olarak ulaşım tarihini genel olarak çoğu satıcı yazıyor. Eğer bu tarihler içinde gelmediyse ürününüzün durumunu kontrol ettirmek,yeni ürün istemek yada para iadesi istemeniz mümkün.Bu konularda satıcılara attığım mesajlarda ertesi gün geri dönüş aldım. Ürünümün kargoya verildiğini ve kaybolduğunu tahmin ettikleri için yenisini yollamak yerine para iadesinde bulundular ve ertesi hafta ürünüm elime ulaştı.Ücret ile ilgili tekrar mesaj attığımdaysa ürünü bana hediye ettiler,parasını istemediler tekrar.
Ürün satın alırken fiyatları iyi değerlendirmenizi öneririm öncelikle çünkü bir ürünü birden fazla satıcı farklı fiyatlara satabiliyor. İkinci olarak satıcının adı altında kullanılan oy sayısını görebilirsiniz. Tavsiyem %97 olumlu oy almış ve en az 15000 kişinin oyladığı satıcılardan almanız. Zaten bu satıcılar uygun fiyatlı ürün satıyorlar ve gerçekten güvenilir oluyorlar.
Son olarak kpop eşyası almak isterseniz çanta,bere,şapka,bileklik vs ürünleri cidden uygun fiyata bulabilmeniz mümkün. Ürünler orjinal değildir sanıyorum ama geçen sene 15TL ye aldığım One Of A Kind beresi sahteyse de hiç belli olmuyordu. İçinde YG etiketi olmayıversin. Albüm almak isterseniz de,bu konuda birşey ummanızı önermem çünkü fiyatlar Yesasia ve diğer albüm satan sitelerle neredeyse aynı ama açık arttırmalara katılarak daha düşük fiyattan alma imkanınız var.Açık arttırma ile ilgili daha detaylı bir yazı yazmayı da umuyorum.

Ebay sitesine üye olmak ücretsiz. Link ->http://www.ebay.com/

3.Mwave

Değiştirilmeden önceki adı Mnet olan site bildiğiniz Mnet kanalının sitesi. Yaklaşık 2 senedir Mwave shop'ta albüm satışı yapıyorlar. Kargosu 25$'dan sonra ücretsiz ve fiyatlar Yesasia ile neredeyse aynı ama albüm seçeneğiniz çok fazla değil.
Mwave'den alışveriş yapmamın sebebi imzalı albüm satıyor olmaları. Mwave her ay 3 yada 4 belki de daha fazla sanatçıyla anlaşıp hem 2 saatlik bir program düzeliyor hemde imzalı albümlerini satıyor. Albümler normal satış fiyatlarından en az 3$ daha fazla çünkü imzalı. Ve önceden ücretsiz kargo seçeneği koyuyorlardı bazı gruplara ama şimdi kargo ücreti alıyor ve ülkemiz için bu ücret yanlış hatırlamıyorsam  Ekim ayında 4.99$ yada 5.99$ idi. Albümünüzü satın aldıktan sonra ekranda çıkan mesaj kutusuna mutlaka mesaj bırakmayı unutmayın. Canlı yayın ekranında her sayfasına 49 mesaj sığabilecek bir sistem var ve sanatçılar programa geldikleri zaman buradan mesajlar seçip okuyorlar ve sizde artı olarak kart veya rozet kazanabiliyorsunuz o grubun. Ayrıca sevdiğiniz sanatçılarla bir etkileşimde olmak,onlara sevginizi belli etmek için de iyi bir yol. Bir de top 5 listesi var. En çok albüm satın alanlar o listeye giriyor ve ilk 5'dekiler imzalı tshirt,poster,paloroid gibi hediyeler kazanıyorlar.
Fakat Mwave'de ciddi sıkıntılar çıkabiliyor. Bir kere albümünüzü satın aldıktan hemen sonra kargolamıyorlar çünkü bildiğim kadarıyla grup programlarının olduğu gün imzalama işini satış sayısına göre gerçekleştiriyor. Yani programın olduğu gün albüm satışları bitiyor. O yüzden program tarihlerini kontrol etmenizde fayda var. Kargolar programdan bir kaç gün sonra oluyor. Albüm satışlarının da 1 ay evel başladığını düşünürsek en az 2 ay albümünüzün gelmesini beklemeyin derim. Benimkiler genelde 2 ay içinde elime ulaşmıştı.
İkinci sıkıntı albümlerde imzalar eksik olabiliyor. NFlying Awesome albümünün satışından sonra bir kaç kişiye 3 imzalı ile albümler ulaşmış. Sitenin bu durumda yapabildiği tek şey sonraki alışverişleri için 10$ lık bir indirim çeki hediye etmek olmuştu. Buna benzer bir durum olarak yine NFlying Lonely albümümün arkasına başka bir albümden mürekkep bulaşmış olarak elime geldi. Benimki sorun değil leke arkada fakat birinin albümü eline mürekkebi dağılmış yada belki de silinmiş olarak ulaştı. Bu arada bu eksik imza olayı ilk olan birşey değil daha önce düzenledikleri yarışmalarda verdikleri imzalı albümlerde de aynı şekilde eksikler çıkmış. Haberiniz olsun.
Son olarakta hediyeyi yanlış kişiye yollama skandalı vardı. JJCC albümü satılırken ilk 5'tekilere gidecek hediyelerde karışıklık yaşanmış. Listede olan bir hayrana gitmesi gereken hediye yanlışlıkla listedeki başka bir hayrana yollanmış. Yani bir kişi iki hediye alırken ötekinin eline hiç birşey geçmemiş ve iki hediye teslim alan hayran da hediyesini kıza vermeyi reddetmiş.

Kısaca tüm bunları göze alıyorsanız Mwave'den alışveriş içinde ücretsiz üyelik mevcut. Toplu alım için harıka bir yer ve imzanın eksik olma olasılığı çok yüksek değil.Yine de ben uyarmış olup linki vereyim -> http://mwave.interest.me/index.m


Herkese iyi alışverişler :D

30 Ocak 2016 Cumartesi

Yandere Simulator Part 2

Yandere Simulator ile ilgili ilk yazımı 14 Haziranda yazmışım.Benim de daha yeni oynamaya başladığım zamanlardı ama oyunun geliştirilme süreci 2014'e dayanıyor.
Aradan 7 ay geçtikten sonra oyunun son hali,yeni bilgiler ve Yandere Dev'in haberleriyle yine bir yazı yazmak istedim.Blog iyice amacından saptı ama olsun :D
En son 3 Ocakta yeni debug versiyonu çıkmış olan oyunun şuan %13'ü bitmiş durumda.Her ay yaklaşık %1'lik kısım bitiyor gibi diyebiliriz şu güne kadar.Ama Yandere Dev'in verdiği bir haberle,eğer ufak çaplı bir bağış tarzında birşey yapmazsa oyunun en erken 2019'da çıkacağını,öteki türlü bağış yapılması,oyunda bazı bölüm ve actionları çıkarması yada oyunu bir oyun şirketine verip yaptırması halinde 2017'de oyun full sürümüyle önümüze çıkacak gibi gözüküyor. Ve full sürümü tabi ki paralı olacak.
2. yeni haber ise oyunun adının "Lovesick" olarak değiştirilebileceği yönünde.Yandere Dev oyunun tam manasıyla bir simulatör oyunu olmadığını ve bu adın doğru olmadığını düşünmüş,İlk yazıda da anlattığım gibi yandere kelimesi yanderu yani hasta ve deredere yani aşık kelimelerinden geldiği için yandere kelimesini ingilizce olarak lovesick olarak nitelendirebileceğini ve oyunun adının bu şekilde değişebileceğini söylemiş.Bunun için oylamada mevcut. https://yanderedev.wordpress.com/2016/01/13/should-yandere-simulator-be-re-named/
Oylamaya yukarıdaki linkte açılacak yazıdan ulaşmanız mümkün.
Peki bu süreç içerisinde Yandere Simulator'a (oyunun adı değişene kadar böyle demeye devam edeceğiz bir süre daha) neler oldu,neler eklendi?
Oyunla ilgili ilk kez yazı yazdığım zaman oyunda çatıdan atma,zehirleme,silahlarla öldürme ve boğma vardı diye hatırlıyorum.Boğma olayını artık okuldaki çeşmeden yada tuvalete girdiği zaman Kokona'ya yapabiliyorsunuz. Rival yani rakiplerimizden biri Kokona Haruko ve eklenen tüm yeni öldürme yöntemleri şimdilik onun üzerinde deneniyor.
Yeni yöntemlerden biri adam kaçırma. Daha önceden de bir öğrenciyi kaçırabiliyordunuz ama şimdi ona psikolojik işkence edip bir ölüm makinesine çevirmeniz mümkün. Psikolojik işkenceleriniz yüzünden aklını kaçıran öğrenci "Ben değersizim" "Beni kimse umursamıyor" "Öldürmem gerekli" lafları eşliğinde sizinle birlikte okula geliyor ve şimdi tüm bu actionları uygulayabildiğimiz Kokona'yı eline verdiğimiz bir silah ile öldürüp daha sonra da kendi canına kıyıyor.
Başka bir yöntem ise öğrenci hakkında dedikodu yapıp onu okula gelemeyecek hale getirmek.Malesef ki Japonyadaki okullarda çok olan bir olaymış bu. Eğer bir öğrenci hakkında kötü yada ayıplanan bir dedikodu yayılıyorsa önce o öğrenci yalnız bırakılıyor,ikinci kademede o öğrencinin masasına küfür ve hakaret dolu laflar yazılıyor.Üçüncü kademe de ise öğrencinin masasına beyaz bir çiçek bırakılıyor ki bunun anlamı "gidip ölsen daha sen artık bizim için yoksun" demekmiş ve bunun sonucunda öğrenci ya intihar ediyor yada okula gelmiyor.Burada bahsettiğimiz öğrenci yine Kokona.Ve dedikoduyu da Yandere-chan çıkartıyor.Ama dedikodu yaparken okuldaki saygınlığınızda azalıyor ona dikkat edin.
Benim aklıma gelen son yöntemlerden biri de cinayeti işleyip bunu başkasının üzerine bırakma.Olay şöyle gelişiyor. Yandere Dev öğrenci klüpleri oluşturdu.Bu klüpler öğrencilerin profillerinde daha önce yazıyordu ama artık bazı klüplerin kendilerine ait odaları var.Kokona ve arkadaşları yemek klübündeler.Kokona onlara yemek yapıyor.Drama klübünden aldığınız eldivenleri giyip Kokona'nın yemek yaparken kullandığı bıçağı alıp cinayet işliyor ve bu bıçağı cesetin yanına bırakıyorsunuz.Daha sonra kendinizi temizleme rüteilinizi gerçekleştirip okuldan çıkıyorsunuz.Bıçağın üzerinde Kokona'nın parmak izleri olduğu için hapse onu atıyorlar.
Yeni cinayet silahlarından biri de testere.Okula bahçe klübünün etkinlikleri için bir alan bir de labirent konmuş.Zaten okulun mimarisi de tamamen değişmiş durumda.

Edit: Ben bu yazıyı tahminen 15 Ocaktan evel yazmaya başlamışım. 15 Ocakta yeni bir debug versiyonu çıktı. Ama versiyona sadece bir easter egg eklenmiş. Easter egg ne derseniz, normalde oyunlarda süpriz olarak çıkması gereken eğlenceli eklentiler diyebiliriz. Ama bu oyunda easter eggleri menüden görebilmeniz mümkün. One Punch ve Titan mod gibi ünlü easter eggler dışında Yandere Dev bu aralar Undertale oyununa sarmış gibi gözüküyor. Oyunda "Undertale reference" denilen Undertale'den alıntı bir takım easter eggler var. Bunlardan biri Occult club odasının çaprazındaki odadaki fare deliği ve önünde duran peynir. "Examine" yaptığınız zaman Undertale oyununda save noktalarından birinde çıkan yazı önünüze geliyor "............It fills you with determination". Buna bağlı olarak eklenen 2. easter egg ki bu 15 Ocak versiyonundan çok önce eklendi, peyniri keşfettiğiniz zaman Occult Club odasında masanın üzerinde duran iskelet kafasının bir gözünün mavi yanması. Buda yine "Undertale reference" Oyundaki Sans karakterini temsilen yapılmış. 15 Ocak debug'ında gelen easter egg karakter olarak geldi. Yandere-chan ı tek bir tuşla "Bad Time Mode" a alabiliyorsunuz. Bu Yandere-chan'ın artık Undertale'deki Sans olmasına yol açıyor ve Sans'ın oyundaki yetenekleriyle öğrencileri öldürebiliyorsunuz.

Videonun 4:50'den sonraki kısmını izlerseniz ne demek istediğimi görebilirsiniz :D 

Yandere Simulator ile ilgili bilinmeyen şeyleri deneyen ve benimde severek takip ettiğim bir de Youtube kanalı var. Genel olarak oyun kanalı ama "Yandere Simulator Myth" isminde bir serisi var ve oyuncuların deneyimledikleri yada kurdukları senaryoları deneyip ortaya değişik olaylar,durumlar,ortamlar çıktığını görüyorsunuz. 

Bence izleyin.


Oyun hakkında ekran görüntüsü koymaya çok üşendiğim bir gündeyiz ama videoların fazlasıyla aydınlatıcı olacağını düşünüyor/umut ediyorum. 
Oyunu yukarıdaki linkten indirebilirsiniz. Yaklaşık 500MB lık. Her ay ortası ve ay sonu olmak üzere 2 defa debug versiyonu çıkıyor genel olarak. Tabii arada bloğa girip Yandere Dev'in yazılarını okumakta da fayda var :) 


15 Ocak 2016 Cuma

Koreli Var Dediler Geldik : Fanların CNBlue İle İmtihanı

Gitsem mi gitmesem mi diye ara kaldığım fakat şehir dışından arkadaşımda gelince "ay iyi gidelim festival evelsinden bi görelim şu üyeleri" diyerek arkadaşımı da yanıma aldığım gibi gittiğim ve hiç beklemediğim şeyler yaşadığım yerdir havalimanı.Music Bank'te ki ufak tefek yanaktan makas alma yada popo yoklama gibi taciz hareketlerine rağmen aşırı bir izdihamın olmadığını,yine de seviyeli bir karşılama olduğunu ve kimsenin yaralanmadığını yada bayılmak üzere olmadığını kesinlikle duymuşsunuzdur.Eh vaziyet böyle olunca bizde "ya öyle izdiham olmaz okul zamanı hem kalabalık olur mu ki?" diye düşünerek ama bir taraftan da davetiyesi olmadığı için ağlanan ve davetiye alan herkesi "Boice değil ki bunlar haksızlık yea" kafasıyla nefretle bakan insanlar olduğunu düşününce korkmadık değil. Bu tanımın içerisine herkesi katmıyorum bu arada ama malesef böyle insanlara da rastlamadık değil.
Taa İzmirlerden gelen sevgili arkadaşım Fıstık Yeşili'ni de alıp önce Aqua Florya'ya yemek yemeye ve belki akvaryuma girmeye de götürdüm. Oradan internete uyup 5 dakika dedikleri havalimanı yolu için taksiyi kullanalım dedik fakat yol 20 dakika çıkınca güzel bir para ödeyip indik taksiden. Uçak 15:30'da inecekti.Tanıdıklarımız 3 civarı gelmişti ve bizde 15:20 gibi yanlarındaydık. Tabiki uçak saatinde de inmedi. Ve benim yine malesef ki anlayamadığım şey adminlerin niçin insanları "en erken 1'de orada olalım daha erken gitmeyelim" demesi. Uçak asla yazan saatinden saatlerce evel inmez arkadaşlar,10-15 dakika erken inebilir hatta bir ihtimal belki yarım saat ama 2 saat evelsinden inmez.O uçak indiği zaman saniyesinde boşalmaz hele de otobüs beklemeniz gerekiyorsa yarım saatte orada beklenir,üstüne bavulların çıkması derken indiğiniz uçaktan havalimanı çıkışına gidişiniz 40 dakikayı neredeyse buluyor. Aklınızda bulunsun iniş saatinden yarım saat evel gitseniz yeter birini karşılamaya.
Neyse,gelen geçenin yine "kim geliyor noluyor" soruları arasında 1 saat bittikten sonra Kore uçağının inişi anons edildi.Artık her çıkana çığlık atmaya başlamış 200 kişilik bir grup düşünün. Ki en az 200 kişiydi yani. En sonunda çocukların kapıdan çıkmasıyla çığlıklar fazlasıyla yükseldi ve durmadı.Arka taraflarda kalmayı tercih etmiş bizler çocukların kapıdan çıkışını göremedik  ama çığlıklardan indiklerini anlamıştık. Bir anda 1 saat boyunca yolu açın diye bağırıp uyardığımız insanlar, insanların geçip gideceği yolu kapayıp çocukların üstüne resmen çıktılar.Parmaklarımın ucuna yükselip baktığımda bir anda Jonghyun'un duvara yapıştığını gördüm. Arkadaşlarımın nerede olduğunu bıraktım o andan sonra çünkü üstüme nereye gitsem kaçamayacağım bir kalabalık geliyordu.İçimden inşallah ölmem diyerek kalabalığın içine daldım. Yanımda da arkadaşım vardı nasıl olduysa gelmiş yanıma.Biz arkamızda bir kaç fanı sıkıştırıp yol açmaya gayret gösterirken üyeler Jonghyun,Minhyuk,Yonghwa ve Jungshin sırasıyla güvenliğin zorla açtığı daracık yoldan ilerlemeye çalışıyordu. Bir ara Jungshin ile aramızda güvenlik yokken karşı taraftan öyle bir ittirme geldi ki 185lik çocuk arkadaşımla üzerime bildiğiniz devriliyodu.O da zaten halimize acır gibi baktı en son. Kalabalıktan kendimizi kurtarınca artık sinirden deli gibi küfür etmeye başladık ki ben hayatımda arkadaşlarımla birlikte bu kadar sövdüğümü hatırlamıyorum.Dışarı çıkan kapıları orada birşey demem üzerine bir kız "Yonghwa önümdeydi defterimi uzattım imzalasın diye yüzüme bile bakmadı çok ayıp"dedi. "Bu kalabalıkta ezilmek üzereyken ne yapmasını bekliyodun özel imza vereydi sana ne saçmalıyosun çocukların tepesine çıkmasaydınız madem" dedim. Ve bana "her zaman gelmiyorlar ki buraya verecekti imza,buna da katlanacaklar" dedi. Bakın arkadaşım,kimse bu muameleye katlanmak zorunda değil. Kaldı ki ortalık bomboş da olsa o üyelere sizlere imza vermek zorunda da değil. Sürekli gelmiyorlar bir bahane asla olamaz. Sürekli gelmiyorlar diye sen kimsenin üstüne çıkıp onu taciz edemez,rahatsızlık veremezsin. Ciddi anlamda kızın suratına bir tane geçiresim gelmişti o anda. Kendisini kırdıysam da malesef özür dilemiyorum. Saçma sapan konuşuyorsunuz bazen.
Servise bindiklerinde de aynı olay devam etti bu arada. Servisin camına vuranlar önünü kesenler falan. Justin Bieber geldiğinde servisinin peşinden koşan kız ile dalga geçilmişti ama bu çok daha büyük bir rezillik oldu sanki. Bir ülke bunları yapıyor diye bizde yapmak zorunda değiliz ki. O adamlar o ülkeye gidip para kazanıyorlar,biz burada konsere gelmek isteyince biri ya sanatçı beğenmiyoruz ya da bilet fiyatı. Vallaha içim şişmiş bakın.
Sonuç olarak bunlar oldu.Servis ayrılınca hüngür hüngür ağlayanlar,kalabalığın içinde bayılmak üzere olanlar,olan rezilliğe küfür edenler,ne yollardan gelip 2 saniye bile göremeyenler,ve hatta kolunu çatlayan bir arkadaşımız bile olmuş.
Peki ben bu yazıyı 2 ay sonra niye yazdım,neden yazdım? Canım istedi yazdım. Yazmamışta olabilirim. Ben bunları bana anı kalsın diye yazıyom zaten :D Bu aşırı uzun ve atarlı yazıyı okuduğunuz için teşekkürler :D