26 Şubat 2017 Pazar

Japon Drama Önerileri Vol.10 : Bloody Monday Serisi


Bloody Monday, ilki 2008 ve 2.si 2010 yıllarında yayınlanmış 2 sezonluk bir J-Drama. 11 bölümden oluşan sezonlarda bölüm başı yaklaşık 50 dakika civarı sürüyor.Bu ara dizi manga yada animeden çevrilmiş.

Başrolünde Haruma Miura'nın oynadığı dizi de yan rol olarak geçen ama dizinin her bölümünde fazlasıyla gördüğümüz ve çok önemli yerleri olan Yutaka Matsushige,Mina Fujii,Sei Asina,Michiko Kichise,Hiroki Narimiya ve (yine) Takeru Satoh yer alıyor.(ve daha bir çok oyuncu)



Haruma Miura'nın oynadığı karakter Fujimaru Takagi bir lise öğrencisi, aynı zamanda inanılmaz bir hacker. Daha önce bir çok sisteme girmiş olan Takagi'nin babası da bir polis.İlk sezonu kısaca özetlemek gerekirse bir dizi çok ilginç olay oluyor.Öncelikle Rusya'dan gelmiş özel ve havayı soluyan her insanı öldürecek bir virüs yayılmaya çalışınıyor.İkinci sezonda ise kimyasal bir silah aynı şekilde insanları öldürmeyi amaçlıyor.Düşünce,bir grup kendini kurtarıcı ilan etmiş insanın,Japonya'yı kalite açısından artık "pis" ve "kötü" bir ülke haline getirmiş her yaşayanı öldürmek ve ekiplerinden olan bir grup insanla yepyeni bir Japonya inşa etmek.İlk sezondaki ekibin hackerı çok iyi değilken ikinci sezondaki hacker Takagi'nin bile zorlandığı biri olarak karşımıza çıkıyor.Takagi'nin babasının polis olması ve onun hackerlık işinden çok iyi anladığını polis merkezinin biliyor olması da Takagi'nin onlara yardımcı olmasını sağlıyor.

Daha önceki tanıtımlarımdan birinde dediğim gibi,popüler j-drama diyebileceğimiz,liseli kız-erkek ilişkileri vs tarzı bir dizi değil.Komedi de değil.Ağır polisiye diyebileceğimiz dizi bir hayli heyecanlı ve sürükleyici.10 üzerinden 8 veriyor bu diziyi kesinlikle listenize almanızı öneriyorum. Artı olarak Haruma Miura'nın genel olarak dramlarda oynadığını düşünürsek,dram sevmeyen ama Haruma Miura'yı izlemek isteyenler için de iyi bir seçenek :)

20 Şubat 2017 Pazartesi

Dinlediğim En İyi Albüm : Still Alive / Bigbang

Bigbang'in 2012 yılında önce Alive adıyla çıkardığı daha sonra içinde "Monster" şarkısını da ekleyip Still Alive piyasaya sürdüğü albüm hakkında yazmak istediğim. Sebebiyse başlıktan anlayacağınız üzere, dinlediğim en iyi albümlerden biri olması.

2012-2013 yılları benim için kpop açısından en iyi yıllardı diyebilirim. Daha çok fanlık yaptığım o sıralarda kulağıma ve zevklerime fazlasıyla hitap eden şarkılar en çok o senelerde çıktı gibime geliyor hala. Bigbang'in zaten hali hazırda popüler olduğunu biliyordum, ben Bigbang grubunu "Alive albümü ile tanıma fırsatı buldum.

12 Şubat 2017 Pazar

Japon Film Önerileri Vol.2 : Takumi-kun Serisi



5 filmden oluşan bu seri bir manganın live-action hali. İlk film haricinde diğer 3 filmde aynı kadronun oynadığı film serisinde fimler 1 saat 20 dakika civarı.

Serinin ilk filminin başrollerinde Tomo Yanagishita ve Keisuke Kato oynarken 2,3,4 ve 5. filmlerin başrollerinde Kyousuke Hamao ve Daisuke Watanabe oynuyor.

Serinin "Pure" isimli filmi haricindekiler biraz ezik ve saf olan Takumi ve okulun zengin, popüler çocuğu Gii'nin tanışma hikayelerini ve ilişkilerini ve genel arkadaşlık ilişkilerini konu alıyor. Sadece "Pure" filminde başka iki karakterin arasındaki ilişki daha ön planda.

BL yani boys love kategorisinde olan bu film serisinin mangasını okuduysanız, oyunculuklar konusunda biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. İlk filmi saymazsak oyunculukların yine de çok rezil olmadığı, Takumi ve Gii'nin arasındaki aşkı hakikaten görebileceğiniz bir seri. Çıplaklık içeriyor, rahatsız olurum derseniz o sahneleri atlayabilirsiniz, zaten filmlerde sizi o şekilde rahatsız edebilecek sahneler bir kere ve kısa süreli gösterilen sahneler. Atlasanız da bir şey kaybetmezsiniz :D
Genel seriye puan vermek istesem 6/10 verirdim. İzlerken Takumi-kun'u "ya bir insan bu kadar mı ezik olur" nidalarıyla eleştirirken buldum kendimi. Mangasını okumadım, bilmiyorum ama filmdeki hali ben çok rahatsız etti yer yer, ama Mao çok tatlı. İzlenir :D

8 Şubat 2017 Çarşamba

Cosplay

Başlığı bu kadar sade tutmamın sebebi cosplay olayı ile ilgili gözlemlediğim ve kendi düşüncülerimle alakalı bir post yazacak olmamdır. Belki ileri de tarihçesi veya benzeri bir konuyla tekrar ele alabilirim.

2-5 Şubat tarihleri arasında gerçekleşmiş olan GIST yani Gaming Istanbul 2017 Oyun ve Eğlence Fuarı'na 4 Şubat cumartesi günü bir arkadaşım ve kardeşimle beraber katılabilme imkanı buldum. Benim asıl amacım tabii ki oyun oynamak ve özellikle Playstation VR'ı denemekti. Fakat oyun fuarı olunca ister istemez işin içine cosplay'de giriyor. Bu olay ne zamandır böyle onu bilmiyorum ama sanırım birileri animeleri ve mangaları aşıp "Ben oyun karakterinin cosplayini yaparım arkadaşım" dediğinden beri bu tarz fuarlarda cosplayer görmek olağan bir durum. Kaldı ki fuara da fazlasıyla renk katmışlardı.