27 Şubat 2018 Salı

Fan Anlatımı: The Rose Paint It Rose in İstanbul Konseri

23 Şubatta UNIQ Glassroom'da gerçekleşmiş güzel bir The Rose konserini geride bıraktık. Peki organizasyon nasıldı? Eğlendik mi? Bunları anlatacağım aşağıda :)

UNIQ'e saat 10 civarı geldik. Benim ve arkadaşımın Biletix'ten ayarlanan biletleri olduğu için (torpil talks) onu sormaktı amacımız. Sıra durumuna göre de GA yani normal girişten bilet alan 2 arkadaşımla bir yerde oturur yer içeriz diye düşünüyorduk fakat öyle olmadı. Özet geçeceğim, saat 10'dan öğlen 3:30'a kadar ayakta yada yere oturarak bileklik sorası bekledik. Numaralara göre bileklikler alındı. Biz 2 kişi VIP'de 80-81 iken arkadaşlarımız da normal girişte 11-12 numaralı bileklikleri almıştı. Bir kafeye gidip kalabalık bir grup olarak biraz oturduktan sonra arkadaşımla etrafı dolaşırken duyduğum güçlü bateri sesine doğru ilerledik ve etkinlik salonun arka tarafına ulaştık. Yanlış anlaşılmasın arka taraf dediğim de boş bir alan vardı buraya giriş çıkış da herhangi bir sorun yok yani üst kapıdan bu alana zaten rahatça giriş çıkış yapabiliyorsunuz. Bir yere sızmadık yani. Provaları biraz dinledikten sonra yeterince ayakta kalmış olmanın yorgunluğu ve açlığıyla kızları alıp yemek yemeye indik. Yemek esnasında bir takım çığlıkları duyup koştuk üyelerin geçmiş olduğunu söylediler. O arada devasa bir sırayla da karşılaştık.

Bileklik numarasına göre sıraya tahmin edeceğiniz üzere girilmedi. Biraz vicdanı olan herkes etrafındakileri düzenlerken araya baya kaynak yapan ve bundan gurur duyan terbiyesiz insanlar da vardı. Bu konuda üzgünüm. Organizasyonun ve bu sistemi çıkartan MyMusicTaste'in görevlerini yeterince yerine getirmediklerini üzülerek belirtiyorum. Yine de VIP olmanın bazı faydalarını içeride gördük.



Alanda ekran olmaması, normal girişlerin çok ciddi geride kalması ve sıkıştırılmaları sebebiyle onlar için konser yarı acılı yarı eğlenceli geçmiş. Aynı şeyleri önde bizler de yaşadık fakat insan Woosung'a bakınca "aman alt tarafı 1 saat sıkışıcam bu çocuk için değer" deyip sahneden gözlerinizi alamadığımızdan ne olup bittiğini anlamadık ama Dojoon'un bulunduğu tarafta konsere başlayan ben sonunda Woosung'un hizasına nasıl ulaştım hala bilmiyorum :)

Hi-Five ve grup fotoğrafı kısmına gelelim. 10 kişilik gruplar halinde içeri alındık ve önce hi-five gerçekleşti. Ama bu elleri kaldırıp yapılandan değildi. Üyeler ellerini aşağıda tutuyordu ve hi-five'dan sonra elinizi tutup ruhunuzun derinliklerine falan bakıyorlardı. Sırasıyla Woosung, Jaehyong, Hajoon ve Dojoon oturuyordu ama Woosung'dan sonra ellerimi Jaehyong'a denk getirmekte zorlandım. Dojoon favori üyem olduğundan ve beni "merhaba" diyerek karşıladığından beynim koşarak uzaklaştı mekandan. İlk sırada ben olduğum için normalde Woosung'un arkasına ilerlemeliydim ama Dojoon'un başından ayrılmadım. Organizatöre "Dojoon ile çekilmek istiyorum olmaz mı?" diye şirinlik yapmaya başlayınca Dojoon'dan kafasının dibinden çekilmeyen bana mutlu şekilde bakıyordu. Organizasyondakiler çok iyi insanlardı, bana da durmam için verdiler. Kamera ayarlanana kadar Dojoon ile karşılıklı şirinlik yaptıktan sonra birbirimize 5-6 poz çekildi ve üyelere el sallayarak alandan ayrıldık. Fotoğraf çekilen yer bizim provaları dinlediğimiz mekandı ve dışarısı zaten camlı olduğundan ve etkinlik bitmek üzere olduğundan orada durmamıza izin de verdiler. Her yeni grup içeri girmeden başta Hajoon ve Jaehyong olmak üzere tüm üyelere dışarıda bekleyen hayranlara da el salladılar sürekli. Biz çıktıktan 10 dakika sonra etkinlik bitti ve üyeleri apar topar arabaya bindirdiler. İçerisi kesinlikle gözükmeyen camları olmasına rağmen arabanın üyeler ellerini camlara yapıştırıp yine el sallamayı ihmal etmediler.

Bu kadar uzun yazının özeti olarak organizasyon, daha doğrusu bekleme faslında hoş olaylar yaşanmadı ama VIP olarak konserin adıma harika geçtiğini söylemeliyim. Çocukların seslerinin güzelliklerinden (dördünden de bahsediyorum) konuşmama gerek olduğunu düşünmüyorum bile. En kalabalık konserin bizimki olduğunu ve çocukların buraya özel olarak fazladan zaman ayırdıklarını da düşünürsek önümüzdeki sene Avrupa turneleri olduğu takdirde The Rose grubunu ülkemizde görmemiz yine mümkün olacak gibi. Geldiyseniz umarım siz de eğlenmişsinizdir ve gelemediyseniz  de umarım bir sonraki konserlerine yada olacak herhangi bir konserde sizinle görüşebiliriz :)

Biraz sallantılı olsa da aşağı "Sorry" performansının son 1 dakikasını çektiğim videoyu paylaşıyorum :3




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder